Tehlikenin Farkında Mısınız?
90’lı yıllarda Ayvalık’taki bir otelimizde kumarhane vardı.
O zamanlar ülkemizde serbestti.
Zaten Ayvalık’ta kumarhane açıldı.
Bir iki yıl sonra da dönemin başbakanı Erbakan ve koalisyon ortağı Çiller’in girişimleriyle kapatıldı.
Sonrasında Kıbrıs seyahatleri arttı.
Kumarhane Ayvalık’tayken kışları biz bize geçiren Ayvalık sohbetleri ana temasını bulmuştu:
“Şu, şu kadar kazandı.”
“Öteki, bütün varlığını orada harcıyormuş.”
Bu cümlelerin gerçeklik payı da vardı.
Ama az ama çok…
Çünkü yaşı ve kıyafeti tutan her Ayvalıklı akşamları kumarhanedeydi.
Hatta ve hatta ramazan ayında teravih ile sahur arasında giden bir kitle olduğu bile efsaneler arasında.
Benim yaşım gereği içeri girmem yasaktı.
Ama otelde kutlanan bir yılbaşı eğlencesine gittiğimde gece yarısından sonraki araba akışını gözlerimle görmüştüm.
İçerdeki ortamda da elbet bizden başroller de vardı ve başrollerden gerekli ortam tasvirini de duyuyorduk.
Bir nevi renk gelmişti Ayvalık’a hatta Körfez’e.
Bu renk bazı aileleri siyaha da boyamıştır illaki.
Ülke genelinde artınca da siyah hüzünler kapatıldı kumarhaneler.
İyi mi oldu?
Kötü mü oldu?
Sadece belirli illerde mi olmalıydı?
Hep konuşuldu, tartışıldı.
Ama kimse şunu bilemedi, düşünemedi:
Artık akıllı telefonlardan her saniye oynanabiliyor kumar.
Hem de oynama yaşı çok düştü.
Dönen ekonomi öyle böyle değil!
Ekonomiyi bırakın, gençler arasında çok yaygın.
Aman diyeyim, aman!