Köşe Yazıları

GÖMEÇ FELSEFE TOPLULUĞU

Zihnimizi açacak kişilere, kitaplara, sözlere ihtiyacımız var. Biz insanlar etkilenen ve tkileyen canlılarız. Celâl Yeşilçayırhoca,  bir kültür ve tarih varlığı olarak insan dönüştürürken dönüşür diyor. Üstelik her daim iyiye ve güzele olan inancımızı ve umudumuzu diri tutmaya ve  tazelemeye ihtiyacımız var.  Bedenimize olduğu gibi zihin  ve ruhumuz da iyi beslenmeyi hakediyor. Zaten birbirlerine ilmik ilmik örülmüş haldeler değil mi? Beden, ruh ve zihin, insan ve insan toplulukları, ülkeler, ekonomi, felsefe, tarım, edebiyat her biri birbiriyle etkileşimli bir dönü içerisinde varoluyor. İnsana, hedeflerine, mutluluğuna, hayat amacına ilişkin konuşmalar, sözler ve kitaplara, bilge insanlara doğru çekiliriz. Klasik, kadim (öncesiz-başlangıçsız) olanlar hep elimizden ve gönlümüzden tutar. Teselli eder, tarif eder, analiz eder, ferahlatır, neşelendirir, şaşırtır ve düşündürürler… Halen Yunus, Mevlana okur, Barış Manço, Neşet Ertaş, Hacı Taşan, Ali Ekber Çiçek dinler, okur, söyleriz. Çöllerde susuz kalmış kişinin bulduğu suyun ilk yudumu gibidir onların sözleri. Sözlerindeki bakış açısı, insan ve canlılık sevgisi, vakar, merhamet, nezaket…Felsefe yani kendi aklıyla düşünmek cesareti bize hayatın bilgelik pınarından o ilk yudumu içmek fırsatı verebilir. Gömeç Felsefe Topluluğu bilgelik pınarından akan hayat perspektifi yolunda olmak ve temâşa edebilmek niyetiyle varoldu…İnsanın görevi işine-gücüne ve temâşaya odaklanmak olsa gerek…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu