Daha önce zeytin ile enginarın aşkına şahit olmuştuk.
Şimdi de zeytin ile portakalın buluşmasına şahit oluyoruz.
Peki bu buluşma olmuş mu?
Yani uygun mudur?
Bence olmuş ve uygundur.
Yazıyı buraya kadar okuyanlar:
“Ne anlatıyor bu adam?”
Efendim şöyle izah edeyim:
Özgün Zeytincilik’in yeni nesil iş insanı Halil Sucu’nun daveti ile portakallı zeytinyağı tanıtımındaydım.
Bir tarafta “Bizde her şey zeytinle başlar” düsturu ile yola çıkan ve o yolda otuz yıldan fazla yürüyen Özgün markası.
Diğer tarafta Cunda’da beş yıldır hizmet veren L’arancia Cunda.
Birlikte harika bir fikre, ürüne ve lansmana imza atmışlar.
L’arancia Cunda’nın işletmecisi Merve Avcı Hanım bir portakal sevdalısı.
Portakal ağacına çok kıymet veriyor ve bir portakal yetiştiricisi aynı zamanda.
L’arancia İtalyanca portakal demekmiş zaten.
Merve Hanım ile Emine(Sucu) Hanım bir araya geldiklerinde “Portakal ile zeytinyağı buluşur mu?” sorusuna kafa yormuşlar ve “Neden olmasın?” demişler.
Ve bence de iyi yapmışlar.
Zaten bu ülkede ne varsa kadınlarımızda var.
Malum sonbahar grip,nezle vesaire kapıda.
Sabahları kızarmış ekmeği ban, hastalığa engeli koy.
Ben fabrikada ve L’arancia’da ekmeksiz de yudumladım ekmekle de yedim.
Şifa niyetine.
Boğazınızdaki o tat …
Neyse canınızı çektirmeyim.
Bu arada lansmanda neler oldu?
Kimler vardı?
Ekim sayısındaki yazım için ilginç anektodu kim verdi?
L’arancia lezzetleri?
Kim İtalya’dan gelip ayağının tozu ile tanıtımdaydı?
Hepsi ve daha fazlası
Gelecek yazıda.
Shiplemek: Z kuşağının sözlüğünde birini birine yakıştırmak.
