Köşe Yazıları

Şikayet mi? Yoksa Gizli Bir Fırsat mı?

Şikayet etmek… Hepimizin ara sıra düştüğü o tanıdık refleks. Bazen bir toplantıda, bazen trafikte, bazense hayatın sıradan akışında. Ama durup bir düşünelim: Şikayet, aslında ne getiriyor?

Çoğu zaman yalnızca içimizi boşalttığımızı zannediyoruz. Ama aslında şikayet, zihnimizde küçük bir tohum bırakıyor. O tohum, fark etmeden büyüyor ve bizi negatif bir döngünün içine çekiyor.

Peki ya şikayeti bir çağrı olarak görseydik? Sorunu dillendirdiğimiz anda, onun çözümü için ilk adımı da atmış olmuyor muyuz?

“Bu olmuyor” demek yerine, “Nasıl olurdu?” diye sorabilmek… İşte o an, şikayet bir eylem, bir fırsat haline geliyor.
• İşinizde bir şeyler yolunda gitmiyor mu? Belki de sistemde küçük bir devrim başlatmanın zamanı gelmiştir.
• Çevrenizden ilham alamıyor musunuz? Belki de kendi ışığınızla başkalarına ilham olabilirsiniz.
• Hayatta bir şeyler eksik mi? O eksikliği dolduracak kişi neden siz olmayasınız?

Unutmayın: Şikayet, pasif bir tepki. Ama onu doğru yorumlarsak, bizi harekete geçiren en güçlü tetikleyiciye dönüşebilir.

Bugün kendinize şu soruyu sorun: “Şikayet ettiğim konuda ne yapabilirim?” Belki cevabınız, sadece kendi hayatınızı değil, çevrenizdekileri de değiştirecek bir adım olabilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu