Halil İbrahim kardeşim demiş:
” İlker Hoca bu geziden iki üç yazı çıkarır.”
Tabii ki !
Fazlası bile olur.
Gelecek yazılara hazır olun.
Şu kadarını not edeyim “Ey Yunanistan!
Bir gece ansızın gelmemize gerek yok biz Türkler hep oradayız.”
Ve oradayken hep kendimize şunu sorduk:
“Neden balkonları içeri almıyorsunuz?”
Ayrıca bazı yerlerde acil kentsel dönüşüm gerekli.
Siz de deprem bölgesindesiniz ona göre.
“Bunun yanında umumi tuvalet sayısı neden bu kadar az?” Gezerken bu hep akılları kurcalıyor.
Tuvaletle ilgilli akılları kurcalayan başka sorular da var!
Ama şimdilik kenarda kalsın.
Derin bir araştırmaya yol almayalım.
Sadece Çetin Altan’ı hafif bir tebessümle analım.
Yazıyı da Kavala’da bir kurabiye fabrikasının misafir defterinde yazılı olan bir dörtlükle bitirelim.
“Baklavamızı çaldınız
Kahvemizi çaldınız
Cacığımızı çaldınız
Fatih Terim’i bırakın bari be”
Okuyunca ben çok güldüm umarım sizi de gülümsetir.
