Ne demiştik?
Zeytinyağı ile portakal buluşmasına şahit olduk.
Bu buluşmanın tanıtımıyla ilgili anekdotlara devam.
Tanıtımın ilk kısmı Özgün Zeytincilik’in fabrikasındaydı.
Çok kıymetli konuklar vardı.
Ama benim için en özeli Bülent Korkmaz’dı.
Bülent Korkmaz ismi Türk Futbolu’na altın harflerle yazılmış cesur yürektir.
8 Türkiye Süper Lig şampiyonluğu
1 UEFA Kupası
1 UEFA Süper Kupası
Dünya Kupası 3.lüğü yaşamış, kupaları havaya kaldırmış bir sembol.
Türkiye Kupası, TSYD Kupası oralara girmiyorum.
Otuz yıl hasret kalanlar saysın.
Bülent Korkmaz artık yarı Ayvalıklı sayılır.
Şöyle mi deseydim ?
Yarı Özgünlü.
(Ne dersin Halil Sucu?)
Kaptan yıllar önce daha Galatasaray A Takımı ile yeni yeni oynarken de Ayvalık’a gelmişti.
Çünkü Ayvalıkgücü’nün Türkiye Federasyon Kupası’ndaki rakibi Galatasaray’dı.
Ve ilk maç Hüsnü Uğural’daydı.
(Neler gördü şu stad.)
(Mert Dinçer yapar mı bir belgesel acaba stadla ilgili?)
Galatasaray ile eşleşince Ayvalık’ta bir heyecan,bir hareket.
Sadece Ayvalık değil tüm Körfez.
Biz de Galatasaraylı olarak aynı heyecan dalgasındaydık.
Maçtan bir gece önce babam, abimle beni Galasaray’ın kaldığı otele götürdü.
Kaleci Hayrettin torpilimiz vardı.
İşte o gün Bülent Korkmaz ile ilk kez tanışmıştım 19 yaşındaydı.
Tek başına lobiye yakın yerde film izliyordu.
El sıkışmıştık.
Tanıtımda yine el sıkıştık, fotoğraf çektirdim aynı heyecanımla.
Herkes O’na “Hocam” diyordu.
Ben “Kaptanım”.
Çünkü gemiyi hiçbir zaman terk etmemişti.
Her şey için teşekkürler kaptan.
