Hicri aylardan olan ve halkımız arasında eskiden beri üç aylar olarak meşhur olan aylara girmiş bulunuyoruz.
Bunlar; Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır.
Şu an üç ayların ilki olan Recep ayı içersinde bulunuyoruz.
Recep ayının ilk cuma gecesi olan Regaib kandilini idrak ettik.
Şimdi önümüzde yine bu ayın 27. gecesi içersinde
(6 Şubat salı) idrak edeceğimiz Mirac Gecesi var.
Bu yazımızda özellikle Mirac gecesinden bahseden yüce kitabımız K.Kerim’de İsra Süresinin 22-37. ayetlerinde rabbimizin biz kullarına açıkladığı önemli kuralları içeren ayet meallerini aktaracağız.
Mirac Gecesi hiçbir peygambere nasip olmayan sadece Hz. Muhammed Mustafa (SAV) e nasip olan sırlarla dolu manevi bir yolculuktur.
Kur’an-ı Kerim’in bize haber verdiğine göre Yüce Allah Kulu ve elçisi olan Muhammed’i bir gece ansızın Mekke’de bulunan Mescid-i Haram’dan (Kabe), Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya götürmüştür.
Orada manevi alemde diğer peygamberlere namaz kıldıran peygamberimiz, Kudüs’ten özel bir binet ile arş-ı alaya yükselmiştir.
Bu yolculuk hadislerde anlatıldığına göre Kudüs’ten göklere yükselme şeklinde devam etmiş ve peygamber efendimiz yüce rabbimizle görüşmüş, kendisine beş vakit namaz bu gece farz olmuştur.
İsra süresinde anlatılan bu yolculuk dışında, Rabbimizin bize beyan ettiği konuları içeren ayetlerimizden örnekler verelim:
1- “Allah ile birlikte bir ilah daha tanıma. Sonra kınanmış ve kendi başına terkedilmiş olarak kalırsın”
2- “Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi,ana-banıza iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti.
Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine “öf” bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle.”
3- “Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. Zira böylesine saçıp savuranlar, şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise rabbine karşı çok nankördür.”
4- “Zinaya yaklaşmayın. Zira o,bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.”
5- “Eli sıkı olma, büsbütün eli açık ta olma. Sonra kınanır(kaybettiklerinin)hasretini çeker durursun.”
6- “Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır.(onları) çok iyi görür”
7- “Yetimin malına rüşdüne erinceye kadar ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz sorumluluğu gerektirir.”
8- “Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha iyidir ve neticesi bakımından daha güzeldir.”
9- “Hakkında bilgisi olmadığın şeyin ardına düşme.Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.”
10- “Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma.Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.”
Yazımızı Peygamber Efendimizin üç aylar girdiğinde bolca yaptığı şu duası ile bitirelim: “Allahım, Recebi ve Şabanı bize bereketli kıl ve bizi Ramazana ulaştır.”
Mehmet YİĞİT
Ayvalık İlçe Müftüsü
