Köşe Yazıları

Mösyö Refik

Her şey Halil İbrahim Hoca’nın:
“Ben bıldırcın yumurtası alacağım.”demesiyle başladı.
“Nasıl yani?”
“Neden?” sorularını cevapladı.
“Kuzenim yemeğe başladığı günden beri hastalanmamış.”dedi.
Ve Önem Hoca devreye girdi.
“O zaman Mösyö Refik’e ulaşalım.”dedi.
Ondan sonra bütün öykü akışına ulaştı.
Artık konumuz arı sütü, petek balı, Mösyö Refik karışımı.
O kadar ki bir ara Coğrafya Öğretmenimiz instagramda yerel lezzetler sayfasını takip etmeye başladı.
Koca koca kuru fasulye mi ararsınız?
Grip mikrobunu yok eden değişik macunlar mı?
Bütün “reels”lar bu içeriklerden oluşuyordu.
Durum şu aralar olağanlaştı.
Herkes bu konu başlıklarını benimsedi.
Ve siparişler verildi.
Teori Halil İbrahim Hoca’da tuttu.
Salgının zirve yaptığı bu dönemde hiç hastalanmadı.
Önem Hoca’yı hiçbir karışım kurtarmıyor.
Ben mi?
Bu süreçte “hindiba kahvesi” ile tanıştım.
İnanın çok yararlı.
Ve ben de çok şükür bir önceki yazımda bahsettiğim evdeki duruma rağmen salgına yakalanmadım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu