Allah kışın eksikliğini hissettirmesin
ama kış ayları benim için zordur.
Hayatımın son on yılında kalorifer kazanı yakma derdim var.
Yüregim hep ağzımdadır kışın.
Çünkü bu işe kalkıştığımdan beri kazan ya bozulur
ya makine yakıtı almaz
ya da su taşırır.
Geçenlerde Ayvalık’a tarihin en büyük yağmuru yağınca…
Eh!
Bizim evin önündeki yolda da suyun yolunu bulacağı bir yer olmayınca
su benim kazan dairesini buldu.
Belime yakındı ben uykudan uyanıp kapıya gittiğimde.
Kazan o gün iptal!
Kazan dairesindeki çuval çuval yakıtlar iptal!
Kitaplar suda yüzdü!
Kitap konusuna fazla girmeyin.
Önem Hoca’dan fırça yemeyelim!
“O kadar kıymetliyse kitapların orada ne işi var!?”
Kafamızı ütülemesin tekrar.
Burada eşi Volkan’a sabırlar duası yollayalım.
Kalorifer mücadelemi bilen annem:
” Isı pombası al “
İçimdeki ses:
“Doğal gaz gelirse!”
H.İ.A:
” Hocam burada yol yok kanalizasyon yok ne doğal gazı?”
Ö.Y:
“Hocam Şirinkent tarafına doğal gaz mı gelir!”
A.A:
“İnşallah her yere gelecek. “
H.İ.A:
” Hocam burası monşerler yeri ne doğal gazı allahaşkına.”
S.K:
“Abi ısı pombasını takalım. “
Geçen sene tamire gelen kalorifer ustası:
” Doğalgaz Covid-19 un sebebi.İnşallah doğal gaz gelmez.Doğal gaz demek asit demek.”
Ben:
“Ya bu doğal gaz nereye gelecek? Ne zaman gelecek?”
Var mı duyan?
Var mı gören?
Var mı bilen?
Sertab Erener şarkısına döndük 🙂
