Cumhuriyet’in 100. Yılına Özel Sağlık Sektörüne 400 Milyon Dolarlık Dev Yatırım
Özellikle son yıllarda ekonomiye katma değeri günden güne artan sağlık sektörüne yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Sadece yurt içi değil uluslararası düzeyde de artık tercih edilen Türk sağlık sektörü markaları ayrıca sağlık turizmi açısından önem teşkil ediyor. Bu anlamda Medicana Sağlık Grubu dünya çapında sağlık hizmeti verebilecek tam donanımlı 15. hastanesini de İstanbul Ataköy’de hizmete sundu. Hastane, hem İstanbul’a hem de yurt dışı hastalarına sağlık hizmeti getirirken tıbbın birçok dalında hizmet verecek şekilde planlandı. Özel sağlık sektörünün önde gelen markalarından olan kurumun ayrıca Ataköy ile birlikte bu yıl içinde Cumhuriyetin 100. yılına özel, 1’i yurt dışı olmak üzere 3 yeni hastane ile 400 milyon dolarlık yatırım hedefi olduğu aktarıldı.
30 yılı aşkın süredir sektörde her zaman öncü olarak ilerlediklerini ve özellikle sağlık turizmi açısından yatırımların devam edeceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, Ataköy Hastanesi için, “Sadece İstanbul ve Türkiye için değil tüm dünya için de sağlıkta önemli bir yatırım” diye konuştu.
“Gelecekte uluslararası bir marka çıkacaksa bu marka sağlık sektöründen çıkacak”
Türkiye’nin sağlık sektörünün çok ileri düzeyde olduğuna vurgu yapan Dr. Hüseyin Bozkurt, sektörün yurt dışına açılması gerektiğinin önemine değinerek sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Türkiye’de sağlık sektörü çevre ülkelerden çok daha ileri konumda. Bugün sağlık cihazları üreten büyük firmaların üretim bandında hangi cihaz çıkıyorsa o Türkiye’ye geliyor. Bu yüzden ülke olarak çok şanslıyız. Bu hastanemizi de son jenerasyon ve üst versiyon cihazlarla donattık. 2-3 ay sonra benzer bir hastaneyi Zincirlikuyu’da açıyoruz. Yine aynı büyüklükte ve donanıma sahip uluslararası çapta bir hastanemiz olacak. Sonrasında da ilk defa yurt dışına çıkıyoruz. Bosna’da bir hastanemiz olacak. Bildiğiniz gibi Türk sağlık sektörü çevre ülkelere çok uzun zamandır sağlık hizmeti vermeye başladı. Buralardan biz çok ciddi sayıda hasta alıyoruz. Ama gün gelecek bu ülkelerde de bizim verdiğimiz hizmetler yapılmaya başlanacak. İşte o zaman Türkiye’deki sağlık sektörü gidip hizmet veriyor olmalı. Çünkü benim iddiam, gelecekte uluslararası bir marka çıkacaksa bu marka sağlık sektöründen çıkacak. O yüzden sağlık sektörü olarak çok çalışıyoruz ve yurtdışında da yatırımlar yapıyoruz, biz de onlardan biri olarak iddialıyız.”
“Önceden insanlar tedavi için ABD’ye İngiltere’ye giderdi, şimdi artık buna gerek yok”
Önceden hastaların tedavi için yurt dışından hizmet aldığını fakat son yıllardaki gelişmelerle buna gerek kalınmadığını da aktaran Dr. Bozkurt, “Yıllar öncesinde buradan insanlar tedavi için ABD’ye, İngiltere’ye giderdi. Şimdi giden yok. Çünkü burada tedavi edebiliyoruz. Çok başarılı işler yapıyoruz. Biz mesela Medicana Grubu olarak ileri kalp cerrahisi, yeni doğan bebeklerin kalp ameliyatları, organ nakli, ileri kanser ameliyatlarını yapan bir grubuz ve başarımız da buradan geliyor. Ama zamanla oralarda da bu hizmetler verilmeye başlandığında bizim de orada olmamız lazım. Yine tekrarlamakta fayda var, uluslararası bir marka çıkacaksa bu sağlıktan çıkacak” dedi.
“Merdiven altı çok iş var ama yine de bu yıl sağlık turizmi getirisi 1 buçuk milyar doları geçti”
Sağlık turizminin, turizminden çok daha fazla getirisini olduğunu ifade eden Bozkurt, bu yıl 1 buçuk milyar doların üstünde ekonomiye girdi sağladığını söyledi. Bozkurt ayrıca gelecekte bu rakamın çok daha fazla artacağını da hatırlatarak, “Merdiven altı yerlerde çok fazla iş yapılıyor. Kayda geçmiyor ve bu çok yanlış. Ama tahmin ediyorum sağlık turizminin ülkeye bu yılki getirisi 1 buçuk milyar doları geçen bir rakama ulaştı. Bu dediğim gibi bir kısmı kayıt dışı. Ama gelecekte bu rakam 10 milyar dolara çıkacak. Ama esas önemlisi şu, bugün Türkiye’ye gelen aşağı yukarı 50 milyon turist var, aşağı yukarı 50 milyar dolarlık da turizm geliri bekleniyor. Fakat sağlık öyle değil. Yurt dışından gelen bir hasta yaklaşık 7-8 bin dolar ülkeye para bırakıyor. Ayrıca bu insanlar tek gelmiyor yanlarından elbet birkaç kişi daha oluyor. Ve bunlar 1-2 günlüğüne değil yaklaşık 15 gün ile 1 ay kadar kalıyor. Bunlar da ekonomiye katkı demek. O yüzden gelecekte bu rakamlar daha da artacak” şeklinde konuştu.
“Yurt dışındaki yurttaşlar için de bir anlaşma yapılırsa getirisi en az 10 milyar dolar olur”
Sektörün daha fazla büyümesi için uluslararası bir anlaşma yapılmasına dair de bir öneride bulunan Bozkurt, “Bizim Avrupa’da 6 buçuk milyon yurttaşımız var. Ayrıca 25 milyon da Müslüman nüfus var. Sadece Almanya’da 3 buçuk milyon Türk yaşıyor. Bugün Almanya’da, İngiltere’de hastalara ameliyat için çok uzun zaman sonraya sıralar veriliyor. Oysa uluslararası bir anlaşma yapılabilse mesela bizim sağlık bakanlığımız Almanya ve İngiltere sağlık bakanlığı ile ‘biz sadece kendi yurttaşımıza sağlık hizmeti vermeye talibiz’ hatta ‘daha uygun şartlarla bu hastaları bize gönderin’ diye anlaşılsa Türkiye’nin kazancı en az 10 milyar dolar. Bu çok önemli. Sağlığın getirdiği katma değer çok fazla ve faydalı” diyerek sözlerini sonlandırdı.