Bir topluluk içinde bulunduğumda laf dönüp dolaşıp “Yazsana hocam bunu Papalina’da.” Bazen şakayla karışık bazen ciddi bazen makarasına. “Yazsana” denilen konu başlıkları çok ilginç de olabiliyor. Hemen hemen her başlığa dair de rica ile karşılaşıyorum.
“Hocam girişteki kuyruğa bir çare bulsunlar, yaz be hocam.” (Hakikaten tek kapı yetersiz.)
“Hocam Ayvalıkgücü tek forvet oynamasın, yaz be hocam.” (Prensip gereği hocanın işine karışmıyorum.)
“Hocam sol taraf hiç bağırmıyor, yazsana hocam.”
(Geçen yazı yazdım.)
“Hocam bu spor salonu çok havasız, havalandırma yok, yaz be hocam”
(Hakikaten spor salonundaki havalandırma sorunu altı çizilmeli)
“Icardi’yi yazdın. Fener’i de yazsana hocam. Hani senin kalemin adaletliydi.”
(Bu kadar kısa sürede kalemimle Yılmaz Özdil etkisi yaratmam!)
Bu yazı istekleri arasındaki en bombası ailecek arabada seyahat ederken 4.5 yaşındaki oğlumun anlattığı bir olaya çok gülmemiz sonucu oğlumun bir 5 dakika sonra kurduğu cümle.
“Baba bunu da yazsana gazetede çok komik bak.”
Ne diyelim aklıma esenleri aklınıza düşenlerle birlikte yazıyorum.
