
Trump’ın Hayalleri Suya Düştü! 2025 Nobel Barış Ödülü’nün Sahibi Venezuelalı Siyasetçi Maria Corina Machado Oldu
“7 savaşı ben bitirdim” sözleriyle Nobel Barış Ödülü’nü hak ettiğini her fırsatta dile getiren ABD Başkanı Donald Trump, bu yılki ödülü alamadı.
2025 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi, yıllardır Venezuela’da demokrasi ve insan hakları mücadelesi veren muhalif lider Maria Corina Machado oldu.
Trump’ın Nobel Hayali Gerçek Olmadı
2025 Nobel Barış Ödülü’nün kime verileceği haftalardır dünya kamuoyunda tartışılıyordu.
ABD Başkanı Donald Trump, özellikle Ortadoğu’daki ateşkes sürecinde ve Gazze barış planında oynadığı rol nedeniyle, çevresindeki isimler tarafından ödüle aday gösterilmişti.
Trump, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamalarda,
“Ben yedi savaşı bitirdim, dünyada barışı sağladım. Bundan daha büyük bir başarı yok.”
sözleriyle Nobel Barış Ödülü’ne layık olduğunu savunmuştu.
Ancak Nobel Komitesi farklı bir tercih yaptı. Bu yılki ödül, otoriter rejime karşı yürüttüğü demokrasi, insan hakları ve seçim özgürlüğü mücadelesi nedeniyle Venezuelalı siyasetçi Maria Corina Machado’ya verildi.
Netanyahu’dan Trump’a Destek: “Barışın Lideri”
Trump’ın adaylığına en güçlü destek İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan geldi.
İsrail Başbakanlık Basın Ofisi’nin sosyal medya hesaplarında yapay zekâ ile oluşturulmuş bir görsel paylaşıldı. Görselde, Donald Trump’ın boynunda “Nobel Peace Prize Winner (Nobel Barış Ödülü Sahibi)” yazılı bir madalyon yer aldı.
Netanyahu’nun bu paylaşımı, diplomatik çevrelerde “Trump’a sembolik destek” olarak yorumlandı. Ancak Nobel Komitesi, İsrail’den gelen bu çağrılara rağmen farklı bir ismi onurlandırmayı tercih etti.
Ödül Maria Corina Machado’ya Gitti
Nobel Komitesi, yaptığı açıklamada,
“Maria Corina Machado, Venezuela halkının demokratik iradesini savunma konusundaki kararlılığı ve barışçıl direnişiyle dünya çapında bir örnek oluşturmuştur.”
ifadelerine yer verdi.
Böylece, Trump’ın uzun süredir dile getirdiği “barış ödülü alma” hedefi gerçekleşmezken, gözler Latin Amerika’da otoriterliğe karşı direnişin sembolü haline gelen Machado’ya çevrildi.
Maria Corina Machado Kimdir?
Maria Corina Machado, 7 Ekim 1967 tarihinde Venezuela’nın başkenti Caracas’ta doğdu.
Endüstri mühendisi olan Machado, Andrés Bello Katolik Üniversitesi’nde mühendislik, ardından IESA’da finans alanında yüksek lisans yaptı.
2000’li yılların başından itibaren Hugo Chávez ve Nicolás Maduro yönetimlerine karşı muhalif duruşuyla öne çıktı.
2011–2014 yılları arasında Venezuela Ulusal Meclisi’nde milletvekilliği yaptı ve kısa sürede ülkenin en etkili muhalefet figürlerinden biri haline geldi.
2014 yılında kendi siyasi hareketi olan Vente Venezuela’yı kurdu.
Bu hareket, Venezuela’da demokratik reformları, serbest seçimleri ve insan haklarını savunan en önemli muhalefet platformlarından biri oldu.
Maduro Yönetiminin Hedefi Oldu
Machado, otoriter Maduro yönetimi tarafından defalarca tehdit, yasak ve baskılara maruz kaldı.
2023 yılında yapılan muhalefet ön seçimlerinde büyük bir farkla birinci olmasına rağmen, hükümet tarafından 15 yıl boyunca kamu görevinden men edildi.
Bu nedenle 2024 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olamayan Machado, yerine akademisyen Corina Yoris’i destekledi.
Uluslararası Arenada Tanınan Bir Demokrasi Sesi
Machado, yalnızca Venezuela’da değil, dünya genelinde özgürlük ve demokrasi mücadelesinin simge isimlerinden biri haline geldi.
2024 yılında Avrupa Parlamentosu tarafından verilen Sakharov Özgürlük Düşüncesi Ödülü ve Avrupa Konseyi’nin Václav Havel İnsan Hakları Ödülü’ne layık görüldü.
Nobel Komitesi, bu ödüllerle birlikte Machado’nun mücadelesinin küresel bir ilham kaynağı olduğunu vurguladı.
Machado, ödül konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu ödül sadece bana değil, susturulmak istenen tüm Venezuelalılara ait.
Özgürlüğü savunan herkesin sesi artık Nobel’le yankılanıyor.”
Trump Cephesinden Sessizlik
Nobel Barış Ödülü’nün açıklanmasının ardından Trump cephesinden herhangi bir açıklama gelmedi.
ABD basını, Trump’ın yakın çevresinin “büyük bir hayal kırıklığı” yaşadığını aktardı.
Beyaz Saray kaynakları, Trump’ın ödülün kendisine verilmemesini “siyasi” bir karar olarak değerlendirdiğini öne sürdü.
Trump’ın, son dönemde Gazze’deki ateşkes sürecinde arabulucu rolü nedeniyle barış ödülüne güçlü bir aday olduğu düşünülüyordu. Ancak Komite, “kalıcı demokrasi ve insan hakları için barışçıl mücadele” kriterini öne çıkararak farklı bir yönelim sergiledi.



