
MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir’den Asgari Ücret Açıklaması: “Gerçekleşen Enflasyon Dikkate Alınmalı”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, katıldığı canlı yayında 2026 yılı asgari ücretiyle ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Özdemir, asgari ücrette beklenen değil, gerçekleşen enflasyonun dikkate alınması gerektiğini belirterek, “Ülkenin büyüme oranı da bu artışın üzerine eklenmeli” ifadelerini kullandı.
“Gerçekleşen Enflasyon + Büyüme Payı Eklenmeli”
CNBC-e canlı yayınında konuşan MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir, 2026 yılı asgari ücretine ilişkin yaklaşımını şöyle özetledi:
“Beklenen enflasyon değil, gerçekleşmiş enflasyon artı milli gelirden de pay alınması lazım.
Büyüme oranının üzerine eklenerek asgari ücret açıklanması güzel olur.
Rakam vermeyeyim ama toplumun morali açısından beklenenden biraz yüksek bir oran faydalı olacaktır.”
Özdemir, açıklamasında hem iş dünyasının hem de hanehalkının beklentilerine değinerek, “Sanayici üretim maliyetlerinin yükselmemesini ister ama vatandaşın da enflasyona ezdirilmemesi gerekiyor. Bu dengeyi büyüme oranını da dikkate alarak sağlamak gerekir.” dedi.
“Sanayici Maliyet Endişesi Yaşıyor”
MÜSİAD Başkanı, iş dünyasında üretim maliyetleri ve istihdam giderleri konusundaki hassasiyete dikkat çekti.
Özdemir, “Sanayici açısından en büyük sorun TL bazlı maliyetlerin artması. Üretici tarafı asgari ücretin çok yüksek açıklanmaması yönünde düşünüyor. Ancak diğer tarafta çalışan kesimin moral ve motivasyonunun yüksek tutulması da çok önemli. Bu nedenle enflasyonun altında bir artış toplumsal anlamda olumsuz etki yaratabilir.” diye konuştu.
“Merkez’den 100-150 Baz Puan Faiz İndirimi Bekliyoruz”
MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir, ekonomi politikaları ve Merkez Bankası kararlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
“Artık iş dünyası verilere takılarak ilerlemeyi öğrendi. Eylül ayında enflasyonun yükselmesi ciddi bir kırılganlık oluşturmaz. Ancak fiyatlama davranışlarında bozulma var.
Merkez Bankası’ndan bu ayki toplantıda 100 ila 150 baz puan aralığında bir faiz indirimi bekliyoruz.
Aralık ayında da bu bazda indirimin devam edeceğini düşünüyorum. Şok bir indirim beklemiyoruz.”
Özdemir, faiz-enflasyon ilişkisinde tek yönlü politikalardan kaçınılması gerektiğini belirterek, “Sadece enflasyonu düşürmeye endeksli bir para politikası beraberinde birçok yan etkiyi getiriyor.” dedi.
“Paraya Erişimde Ciddi Sorunlar Var”
MÜSİAD Başkanı, reel sektörün en büyük sıkıntılarından birinin paraya ulaşım zorluğu olduğunu söyledi.
“Piyasada ciddi bir finansman sıkışıklığı yaşanıyor.
Politika faizi düşse bile bankalar aynı oranda faiz indirimi yapmıyor.
Paraya erişim maliyeti hâlâ çok yüksek. Bu durum yatırımları ve istihdam artışını yavaşlatıyor.”
Özdemir, finansal sistemin sadece enflasyon hedeflerine odaklanmasının “üretim dengesini bozabileceği” uyarısında bulundu.
“Bölgesel Asgari Ücret Faydalı Olabilir”
Burhan Özdemir, Türkiye’de yeniden bölgesel asgari ücret sistemine geçilmesi önerisini de gündeme getirdi.
“Bölgesel asgari ücret 1985’lere kadar uygulandı. Tekrar değerlendirilebilir.
Çünkü İstanbul’daki yaşam maliyeti ile Anadolu’daki bir şehrin maliyeti aynı değil.
Belki pilot uygulama olarak İstanbul’da başlatılabilir.
Böylece hem işverenin yükü hafifler hem de bölgesel istihdam daha dengeli hale gelir.”
Özdemir, bu düzenleme için yasal değişiklik gerektiğini belirtti ve “Uygun şekilde planlanırsa çok faydalı bir açılım olur.” dedi.
“Halkın Moralini Yüksek Tutmak Gerek”
MÜSİAD Başkanı, ücret politikalarında sadece ekonomik değil, sosyal denge ve moral etkisinin de gözetilmesi gerektiğini vurguladı:
“Hanehalkının morale ihtiyacı var.
Toplumun kazancının enflasyonun altında kalmaması gerekiyor.
Halkın refah payını hissetmesi, ülkenin büyümesine ortak olduğunu anlaması gerekir.
Asgari ücret belirlenirken bu psikolojik etki mutlaka dikkate alınmalı.”
“Asgari Ücrette Adil Denge Şart”
MÜSİAD Başkanı Özdemir, konuşmasının sonunda işveren-çalışan dengesinin korunması gerektiğine vurgu yaptı:
“Bir tarafta üretim ve ihracat yapan sanayici var, diğer tarafta geçimini bu maaşla sağlayan milyonlarca çalışan.
Devlet, işveren ve çalışan arasında adil bir denge kurulmalı.
Gerçekleşmiş enflasyon oranı, büyüme payı ve milli gelir artışı bu dengeyi sağlamak için en adil kriterlerdir.”



